Alışveriş Farkındalıklarım

Mayıs 24, 2017 Kendimi Aradığım Cümleler 0 Comments




- Pahalı ürünleri alırken hemen karar verme

Benim şöyle berbat bir huyum var, bir konu hakkında yeterince tecrübem yokken çok kararsızımdır, kararsızlıktan dolayı o konuyu uzunca bir süre ertelerim, ne yapacağıma karar veremem ama bu süre içinde tecrübemi artıracak herhangi bir girişimde bulunmam, zamanın her şeyi çözeceğini düşünüp ve doğru zamanın geleceğine inanıp beklemeyi tercih ederim.
Bir süre sonra beklemekten sıkılırım, konunun belirsizliğinden bunalıp çok ani bir şekilde karar veririm. Veeee tabi ki bu kararım bir fiyasko olur.
Örnek vereyim bir süredir güneş gözlüğü alma fikrim vardı ama sadece bir fikir olarak kış bitiminden beri zihnimde duruyordu, hiçbir piyasa araştırması ve ürün denemesi yapmadım. Güneş gözlüğü alma fikrini ilk düşündüğüm andan itibaren neredeyse 2 ay geçmişti ki bu fikrin zihnimi meşgul etmesinden sıkılıp ilk girdiğim mağazadan marka bir gözlük alıp çıktım. Marka bir gözlük almak doğru bir davranış oldu, sonuçta kaliteli ve verdiğim parayı hak ediyor ama bu bir aksesuar ve taktığında yakışması lazım değil mi sevgili okuyucu, 15 dakika içinde "tamam ya bu oldu" diyip alıp çıkmak nedir? Fotoğraf çek, arkadaşlarına at, nasıl olmuş diye bir sor dimi yok. Uzun süredir aklımda olan bir işi öyle aceleye getiriyorum ki "tamam bu yakıştı, fiyatı da iyi, alıyorum" cümlesini nasıl bir hızla söylüyorum bazen ben bile şasırıyorum. Bu durumu fark ettiğimden beri kendime, hadi ucuz ürünlerde neyse de en azından pahalı ürunlerde, yeterince ürün denedikten sonra alma şartını koydum. Alışveriş dışındaki işlerde de en azından birkaç kişiye danışma şartı koydum, bu kadar erteliyorsam tereddütlerim vardır, onları göz ardı etmenin anlamı yok öyle değil mi?


- Yağmurlu havalar alışverişin tam vakti

Kalabalık şehirde çoğu duruma alıştım da önümde aheste aheste yürüyen insanlara tahammül etmeye alışamadım. Alışamadım çünkü benim acelem var. Yol ver, ben kenardan geçeyim. Yürüyen merdivende solda durma, ben yürüyeceğim, izin verirsen tabii. Alışveriş yaparken de bu durumu yaşıyorum. Her kıyafete ayrı ayrı bakmalar, milim milim ilerlemeler, dakikalarca kabinde kalmalar, fenalıklar basıyor. Bak yukarıda da anlattım ben 'alıp çıkanlar' familyasındanım. Ve neyi keşfettim, yağmurlu havalarda sokaklar boş ve tabii ki magazalar da, yani alışverişin tam vakti. Ohh ne kabin sırası bekle, ne kasa sırası. Gir dene al çık.


0 yorum: